Facebook’ta diğer kutuma düşen mesajlara yetişemeyeceğimi anlayınca ve hazır üniversite tercih dönemiyken de genel olarak gelen sorulardan hareketle “İstanbul Psikoloji”yi yeni bitirmiş biri olarak okul, bölüm, dersler, hocalar vs ile ilgili genel bir yazı yazmak istedim. Daha önce kulübün bloğunda bölüm ile ilgili yazılar yazılmıştı ama bu yazıda daha çok istanbul psikolojiyi tercih etmeyi düşünenlere yönelik olarak 4 yıl havasını soluduğum okulum ile ilgili hem olumlu hem olumsuz yönlerine değinmeye çalışacağım. Bir tercih yapacağınız zaman olumsuz yönlerini de dikkate almak zorundasınız. Eğer bunlarla başa çıkabileceğinizi düşünüyorsanız o tercihten pişman olmazsınız. Şimdi hem bana sorulan sorulardan hem de kendim eklemek istediğim bazı şeylerle istanbul psikolojiyi kendimce anlatmaya çalışacağım. Buna göre de siz ölçüp biçin ve doğru tercihi vermeye çalışın.
• Hocalardan memnun musun?
Bu sorunun cevabı daha çok senin beklentine göre şekillenecektir ama genel olarak mevcut hocalarımızın hepsi alanında gayet iyiler. Sen bir şeyler almak istedikçe onlar zaten fazlasıyla veriyor olacaktır. Şu okulda daha fazla profesör var demekten çok o profesörden neler alabileceğine bakmak gerekir. Hocalarla iletişim konusu da tamamen sana bağlı bir durum. 4 yılın sonunda hiçbir hoca tanımadan mezun olan da hocalarla bir yerlerde buluşup yemek yiyecek kadar samimi olan da var. Ama genellikle onları görür görmez sıcakkanlı ve yardımsever olduğunu anlayacağınız, maddi manevi her konuda yardımına başvurabileceğiniz çokça hoca bulabileceksiniz.
• Dersler zor mu?
İlk önce şunu bilmelisiniz ki siz 30 sayfalık ödevler bile yaparken en dandik üniversitede psikoloji okuyan müstakbel meslektaşınız bile kendi okulunun sizinkinizden zor olduğunu iddia edecektir, çok kulak asmazsanız en az zararla atlatırsınız. Elbette ki zorlandığın dersler olacaktır nerede ne okuyor olursan ol bu durum karşına çıkacaktır. Ama şu an çalıştığın halde dersi geçmekte çok da zorlanacağın dersler az olacak. Sadece öğrenme psikolojisi dersinde genel olarak öğrenciler zorlandığını ifade ediyor ama ders ilginizi çekerse çok rahat geçebileceğinizden emin olun. Genel itibariyle her yıl ortalama 7-9 ders alıyorsunuz. Kimi okullarda öğrenciler üstten dersler alarak son seneye bir iki dersle girerken ben son dönemimde 9 ders aldım, üstten ders alma mevzusu yok burada. Ayrıca şu an sınavlarda çan sistemi uygulanmaktadır.
• Ne tür dersler alıyorsunuz?
Diğer okullarda genel olarak ilk sene psikolojiye giriş, sosyoloji, felsefe gibi zorunlu dersler veriyor olsa da istanbul psikolojide ilk dönemden ana derslerle başlıyorsunuz bölüme. Okul genel olarak psikanalitik ekol eğilimli ve 4 sene boyunca Freud okumak zorunda bırakılıyorsunuz bir şekilde. Ama tabi ki bilişselci ve diğer ekollerden dersler veren hocalar da var. Bölüm hocaları dışında Cerrahpaşa, Çapa ve İktisat Fakültesi hocalarından da kimisi zorunlu kimisi seçmeli olmak üzere birçok ders alıyorsunuz.
• Psikoloji Kulübü
Belki de istanbul psikolojiyi tercih etmenizde en etkili olabilecek faktörlerden biri bölümün öğrenci kulübü. Psikoloji kulüpleri arasında net en çok çalışan kulüp diyebilirim. Öyle ki okula adımınızı attığınız andan mezun olduğunuz ana kadar okul hayatınızın içinde oluyor. Hele siz de biraz istekli olup aralarına katılırsanız hem hocalarla iletişiminiz gelişir hem daha öğrenciyken birçok şey başarma fırsatı yakalarsınız hem de alandan çok fazla kişiyle tanışırsınız. Kulüp sayesinde okul benim sadece derslere gelip gittiğim bir yer olmanın ötesine geçti. Psikoloji Günleri için sponsorlar ararken stresten birbirimizle tartıştığımız zamanlar olsa da kulüp gibi hunharca eğlenip sürekli yeni tecrübeler edinebileceğim bir ortamı zor bulurum bir daha herhalde. Neler yaptıklarıyla ilgili kulübün sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.
• Çap / Yandal
Edebiyat fakültesinde bulunan 21 bölümden istediğiniz bölüm ile kontenjanlar dahilinde hem çap hem de yandal yapmanız mümkündür. Her bölümün kontenjanı değişmektedir. Ayrıca Psikoloji bölümü öğrencileri Hukuk, PDR gibi fakülte dışı bazı bölümlerden de çap ve yandal yapabilmektedir. Başvuru yapanlar arasından ortalaması en yüksek olanlar mevcut kontenjanlara sırasıyla yerleştirilir. Çap için ortalamanızın 4 üzerinden en az 3; yandal için ise ortalamanızın 4 üzerinden en az 2,5 olması gerekmektedir.
• Dil / Erasmus / Yüksek Lisans / Staj
İstanbul psikolojide eğitim dili tamamen Türkçedir. İngilizce seçmeli ders bile yoktur. Bu ingilizcesi olmayanlar için bir dezavantajken psikolojiyi en iyi şekilde kavrayabileceğin dilde yani Türkçe olarak eğitim aldığın için de bir avantajdır. Burayı tercih edip İngilizcesi olmayanlara şiddetli tavsiyem özellikle ilk sene haftada en az 4 günün boş olacaktır bunu dil eğitimi için değerlendirebilirler. Erasmus ile ilgili olarak da bölümün birkaç ülkede anlaşmalı olduğu okullar mevcut. Kendim gitmediğim için ayrıntıları çok bilemesem de her yıl giden yaklaşık 5 civarı öğrenci oluyor. Sayının az olması bölümün eğitim dilinin Türkçe olması ile ilgili olabilir. Psikoloji tercih edenlerin ezici çoğunluğu klinik yüksek lisansı yapar klinik psikolog olurum hayaliyle gelse de birkaç yılda bu sayı azalıp öğrencilerin ilgisi diğer alanlara da kayabiliyor. Yüksek lisans ve doktora programların düzenli açılmasa da okulda hem yüksek lisans hem de doktora eğitimi mevcut. Ama tabi ticari üniversitelerde yüksek lisansa 100 kişilik kontenjan ayrılabiliyorken devlet okullarında ve bazı nitelikli eğitim vermeyi hedefleyen vakıf üniversitelerinde bu sayı çok daha az oluyor. Öyle ki bazen 2 kişilik kontenjana 200 başvuru olabiliyor, bu kadar adayın arasından seçilmek çok da kolay değil maalesef. Bölümde zorunlu staj yok. Yani staj yapmadan da mezun olabiliyorsunuz ama tabi pratikte neler oluyor görmek için staj yapmanın çok faydası var. Okulun tıp fakülteleri olan Çapa ve Cerrahpaşa’da staj yapma olanağınız var ayrıca kendiniz de hem klinik hem de diğer alanlardan staj yapmak için kendi imkanlarınızla veya okulun anlaşmalı olduğu kurumları ayarlayıp staj yapabilirsiniz.
• Öğrenci işleri
Bunu pek soran olmuyor ama mevcut öğrenci işleri memuru Kemal abimiz için neler yazarsak azdır. Öğrenci işleri memuru kompleksli insanlar sizi bir öğrenci belgesini neden alacağınız ile ilgili bir savcıdan daha çok sorgulayabiliyorken Kemal abi mesai saatleri dışında bile sizin işinizi halletmek için koşuşturabilen ve bunu size en ufak bir beklentisi olmadan yaptığını hissettiren biri.
• Barınma
Okulda 3 öğün yemek çıkıyor. Sabah daha ucuz olmakla birlikte en pahalı yemek 1,85 liraydı. Edebiyat fakültesinin yemekhanesi telefon çekmeyen bir bodrumda ama biraz üşenmeyip 10 dakika yürürüm derseniz merkez yemekhanede boğaz manzarası eşliğinde yemek yiyebiliyorsunuz. Ayrıca okul civarında doğal olarak birçok kafe bulunmakta. Kalacak yer konusu ise okulun yurtları bildiğim kadarıyla sadece Avcılar’da var ki bu da bilmeyenler için toplu taşımayla en az 1 saat uzaklık demek. Okula yürüme mesafesinde hem erkek hem de kız KYK yurtları mevcut. Ayrıca isteyenler parası konforuna göre değişmekle birlikte özel yurtlarda kalabilmekte. Kiralık ev konusu ise okul merkezi bir yerde olduğu için yakın mesafelerde ucuz ev bulmak çok mümkün değil maalesef.
• Edebiyat Fakültesi
Konum olarak Laleli semtinde olan fakülteye ulaşım hem tramvayla hem otobüsle hem de metro ile sağlanabilmektedir. Ayrıca henüz bilmeyenler için bunu şimdiden söylemekte fayda var edebiyat fakültesi o meşhur tarihi kapının ardında değildir. Birkaç okulu hariç tutarsak arkadaşlarınız dershane gibi sınıflarda ders görürken siz tarihi amfilerde dersler işleyeceksiniz. Tarihi ve kocaman bir bina olan fakülteye ilk hafta kaybola kaybola girip çıkabileceksiniz. İlk günlerde Amfi-3’ün yerini öğrenmeniz yeterli olacaktır Fakültede genel olarak politik bir hava mevcut. Öyle ki bazı polisler bazı sınıf arkadaşlarınızdan daha çok okula gelip gitmekte. Son olarak kedilerden korkanların burayı tercih etmemelerini tavsiye ederim. Derste, koridorda, bahçede, kantinde hocaların odasında ve daha aklınıza gelmeyecek her yerde kedilerin hakimiyeti ve dokunulmazlıkları mevcut…
• Ne kadar kazanırım?
Bence şu an düşünmeniz gereken en son konulardan biri çünkü 4 yıl sonra ne durumda olacağınızı bölüm mezunlarına olan ihtiyacı vs bilmek mümkün değil. Ama burayı kazanıyorsanız kendi başınızın çaresine bakacak kadar para kazanabileceğinizden de emin olabilirsiniz. 1000 lira ile işe başlayan psikologlar da var seans başı 500 lira alan psikologlar da var her şey sizin kendinizi ne kadar iyi yetiştireceğinize ve birazcık sabretmenize bağlı diye ummuyorum çünkü ben de daha istediğim bir iş bulamadım
• Son olarak…
Aslında daha yazacak, eksik olan, aklıma gelmeyen, değinmem gereken çok şey vardır ama genel olarak çok kısa bir özet geçmeye çalıştım. Bu yazıyı muhtemelen her yıl düzenlemek gerekecektir. Ayrıca bir süredir bölüm mezunlarını bir çatıda toplayacak bir oluşumu hayata geçirmek tartışılmaya başlandı. Bu sayede mezun olsanız bile bölümden bağınız hiçbir zaman kopmayabilir. Eğer bu bölümü seçmeye karar verdiyseniz “ilk hastan benim” diyenleri kimsenin aklını okuyamadığınıza inandırmaya, psikiyatri ile psikoloji arasındaki farkı uzun uzun anlatmaya, erkekseniz bir halı saha maçı yapabilecek kadar erkek bulamadığınızdan kızlara maç oynar mısın diye teklifler götürmeye şimdiden hazır olun. İstanbul Psikolojiye dair söyleyeceklerim şimdilik bu kadar herkese bol şans
Hamdullah Tunç
Comments